space

space

Kısır döngü gördüm.

İnsanlarla dediğimi anlamıyor. 
Sinirleniyorum, bir şeyler diyorum. Hatta öylesine diyorum ki; ben bile ne dediğimi anlamıyorum. 
İnsanlar küstah bakışlarıyla kuru bir ''nasıl yani'' yi yüzüme çarpıveriyor. 
İşte o zaman düşünüyorum. Durumu anlatan beş cümle buluyorum. Cümleleri kendime söylüyorum, cümleler güzel geliyor. 
Hazırlanıyorum, ağzımı büyük bir hevesle açıyorum, ve işte kamyon geliyoor.

Birinci cümle.
İkinci cümle.
Üçüncü cümle. 

''Tamam tamam, anladım.''

Benim de ağzımdan kuru bir ''Öyle'' çıkıyor. O iki cümle için ne kadar uğraştığımı ise bilen yok. 
O cümleler, benim içimde kalınca bedenimi ele geçiriyor, geceleri pencere kenarındaki yatağımda beni uyutmuyor.
Ama yaşıyorsam tek nedeni, o pencere kenarındaki yatağıma geri dönüp tavana bakma isteği. 
Ama anlayamazsınız. 

Beni o yataktan başka kimse anlamıyor. Kimse acılarımı, o yataktan daha iyi dindirebilmiş değil. 
Bunları söylemek istiyorum. 
İnsanlar dediğimi anlamıyor.
Sinirleniyorum, bir şeyler diyorum. Hatta öyles...
 

5 yorum:

  1. dün 3'te yatağa girip, sabah 6'ya kadar uyuyamamış biri olarak, tavan sevgini yürekten paylaşıyorum.

    YanıtlaSil
  2. benimkini yatak bile anlamıyor hem metaforik anlamda anlaşım hem de konuşarak anlama ben sanırım çok kötü konuşuyorum napalım yani düzeltebilite denilen olay yoksa ben napabilirim kardeşim bir dakka sonra silin bunu yazdım ama ben yapamıcam bu işi . ayrıca kimseyle de konuşamıyom neden bilmiyom ama birisiyle tanışırken muhabbet edemiyorum tanışamıyorum neden ulan diye sormuyo değilim ama çözüm bulamadım ayrıca şu aralar da tek başıma takılıyorum ulan herkes sevgilisyle niye sen sapsın diye soranlar olmuyo değil ne gerek var kardeşim bazen böyle de güzel olabiliyor mesela telefonuma kontör almadığım zaman da tuvalete gidebiliyorum ya da ders çalışabiliyorum arkadşlarımın olunca da onlar gidiyo ben yine yalnız takılıyom koç napak inanak mı?

    YanıtlaSil
  3. En üzücü olan da tavandaki noktaları her saydığında farklı bir rakam çıkmasıdır.

    YanıtlaSil
  4. larien, ah o tavan.

    ismail, şimdi o klavyeyi yavaşça bırak ve benimle okulda daha sık ıhlamur iç.

    wendy, ne acılar çektirdi o noktalar.

    melis, asıl sen canım, soframdaki tuzumsun lan.

    YanıtlaSil