space

space

23 nisan cumhuriyet ve kurban noeli mübarek olsun





Gençler anlaşıyor, tek yürek oluyor iyi güzel ama kimse bana haber vermiyor. 
Alınıyorum.

Gün geçmiyor ki mallıklarım durdurak bilmesin. 
İçimden bir ses yine cümle kuracağım derken sıçtım sıvadım diyor. Neyse.
Bugün gerçekten beyinsizliğim üstümdeydi. GERÇEKTEN. 

Çünkü bugün dersaneye gittim ve dersaneden çıktım. 
BURAYA KADAR HER ŞEY NORMAL. 
Telefonumdan müzik dinleyip bir yandan da cips yiyordum. Sağ elimle cips yediğim için telefonu sol cebime koydum, yağ olmasın, kuzucuklar ağlamasın diye. 
BURAYA KADAR DA HER ŞEY  NORMAL. 
Sonra cipsi yedim, parmaklarımı yaladım ve cebimi sağ elime attım. Telefonum orda değildi. 
HAYIEAĞIARIRIRIRADASADASADSA diye bağırdım. 
Haa, bu arada müzik hala devam ediyor. 

Sağa döndüm, sola döndüm, ters takla attım, serçe parmağımını bi kulağımdan sokup, diğer kulağımdan çıkardım AMA YOK. 
TELEFON YOK OLM.
Baya üzüldükten sonra, yaa bu şarkı telefonumu kaybettim ne yapacağım şarkısı değil kiee dedim ve telefonu cebimden çıkardım. 10 saniye boyunca onun telefon olduğunu farkedemedim. 
Bi ara düşündüm benim mp3 çalarımda bu kadar tuş yok ki dedim. Düşüncem beni bir gerçeğe itti la olm benim mp3 çalarım yok ki ben telef... LAN. NASIL YAA. dedim. 
BİRİ BANA NEFES ALMAYI ÖĞRETSİN.

Eve bu gerizekalılıkla varabildim. Annem bile şaşırdı lan. 
Ben zippo avı yapmaya devam ediyorum o ise HOĞAIRIORIUR8YTJBV diye horluyor. 
Buna baktım, baktım, baktım. 
SENDE HİÇ FENA DEĞİLSİN HA. dedim. 
Çok güzeller lan. Ben bununla ocağı falan yakarım. Hatta kibrit alır, kibriti bununla yakarım. 

İçimden bir ses, giderek vasıfsızlaştığımı söylüyor. Korkuyorum.
Zippo güzel şey. 

viberoyroy

Merhaba. 
İşte bugün kış geldi, kapımızı çaldı yengeni bikaç gün burda saklamam gerek SEVİYORUZ LAN BİRBİRİMİZİ. dedi. Hacı dedim ayıp ediyorsun. Şu kafam varya hani ONUN ÜSTÜNDE YERİN VAR. Pis pis sırıttı sonra haa bu arada bi ara evi boşaltın lan YENGENLE İŞİMİZ VAR dedi.
Bunu sokakta yazıyorum şimdi.

Dün eve misafir geldi. Yedik, içtik. Teyze baya sigara içti gitti. 
Bugün annem 'Lan sen viberoyroy mu içiyorsun' dedi. 
Annem viberoyroy diyorsa onun adı viceroy'dur. BİZDE BÖYLE. 
Ben 'hacı winston bulursan o benimdir ben viceroy içmem ki ehehehe şakaydı  BU ŞAKAYDI' dedim.
Dedim ama annemin terliklerinin gazabından kurtulamadım.
 

Ve;
Bugün okula gitmem gerekmedi. Bende oturdum, muhteşem şarkılar dinledim, dört saat ders çalıştım, dvd koleksiyonumu düzenledim, yağmur melodik melodik camlara vururken sütlü kahvemi yudumlayarak kitaplığımın tozunu aldım demek isterdim AMA YOK. 

Bi bok içmedim, aynı şarkıyı değiştirmeye üşendiğim için 238476354356789 defa dinledim, 2 soru çözdüm.
Bir de geleneksel saçmasapan şeyleri araştırma günüm geldi. Bugünkü konumuz zippolardı. 
Zippo güzel şey. 
AMA BU NE LAN
BU NE OLM.
Para biriktirin, amuda kalkın, fazla kilolarınızdan kurtulun, ne yapın ne edin ama ALIN BUNU BANA. 
Bu ne güzellik lan. Bu ne öküzlük. Bu ne ohalık. ALLAHINIZ YOK MU LAN SİZİN. 

Şimdi sokakları bırakıp evime dönüyorum. Umarım kış, işi pişirmiyordur. 
Düşünsenize lan eve bi giriyormuşum şimdi bunlar kanepenin üstünde...
O ZİPPOYU BANA ALIN.




If I feel

Pazartesi günlerinden nefret ediyorum. AMA NASIL.

Ve bu pazartesi gününden daha bir nefret ediyorum çünkü, annem hasta oldu. Mavişinin kaybolmasına dayanamadı sanırım. KOLAY MI KIZAAM, kadının otorite foş yani. FOŞ.

Ama pazartesilerden GERÇEKTEN nefret ediyorum. Bazen o kadar nefret ediyorum ki, Beatles bile durumu kurtaramıyor. 
Aklımdan sürekli olarak John Lennon'un öldürüldüğü, George Harrison'ın gırtlak kanserinden öldüğü ve iki Beatle'ın her an ölebileceği gibi şeyler geçiyor. Üzülüyorum hamına koyayım, çok üzülüyorum.

Bazen aklıma ben geliyor. Bazen insanların beni sevimli bulmadıklarını düşünüyorum. Sanki bana acıyorlar. Aslında bu sikimde bile değil. Aslında sikim bile yok. Olsa güzel olur muydu bilmiyorum. Neyse. 

Bazen aklıma kurduğum folloş cümleler geliyor. O cümleleri seviyorum ama, bilmiyorum. Bilemiyorum. Bazen her şeyin amına koymak ve artık küfretmemek istiyorum. Bilemiyorum. 

Bazen sigara içmeye başlasam içimdeki boşluk karizmatik bir şekilde dolar mı diye düşünüyorum ama YOK. Sigara içebilmek için bile biraz zeka gerekiyor. BİR GRAM FALAN. Benim beynim bana anca yetiyor zaten. Hatta yetiyor mu onu bile bilmiyorum. Yetiyonuz mu lan? -salak çocuk sesi-YETİYORUZ EVET EVET 
Yetiyorlarmış. Şimdi kameralarımızı Ankaraya çeviriyoruz. 

Bazen kendimi alkole vursam mı diye düşünüyorum ama YOK. Bira şişesini çakmakla açamadığım sürece bu işlere bulaşmayacağım, YEMİNİM VAR. 

Bazen her şeyi bırakıp, greenhorn'a gitmek istiyorum. Hatta bazen o kadar çok gitmek istiyorum ki, içimdeki NAH GİDERSİN diyen gence aldırmayıp, dersane çıkışı Greenhorn dolmuşlarına atlayasım geliyor. Greenhorn dolmuşları, evet.

Bazen kendimi o kadar çok kaybediyorum ki, Çılgın Bediş'i harul hurul arayıp bütün bölümlerini izleyesim, Dexter'ın cinayet işlerken giydiği o sivisşörtü bulup okula giderken giyesim ve Dexter izleyen genç kesime korku dolu anlar yaşatasım, Winchester kardeşler gibi iblis yolunda can veresim, iblis görünce altıma sıçasım geliyor.

Bilim adamları ve klinik psikologlar buna ergenlik diyor, salaklık diyor, BU ÇOCUK NASIL NEFES ALIYOR diyor.
Ben bazen  nefes alamam, onun dışında bir problemim yok. 
Şimdi, ÇIKIN DIŞARI.


 

Sanane lan benim güzelliğimden

Aslında bugün hıçkıra hıçkıra güleceğim belliydi. 
Çünkü annem maaş kartını kaybetti. Arandı tarandı bulamadı ve son çare olarak bankayı aradı. 
Konuşmayı aynen aktarıyorum;
Alo, iyi günler. KREDİ KARTIM NERDE. 

Annem bir şeyleri kaybedebilmesini kabullenemedi. Kartını mavişieeem diye aradı, gelme artık istemiyorum diye naz yaptı, NERDESİN AMK diye isyan etti. 
Ama olmadı.
The maaş kartı leaving home bye bye falan yani.



Sanırım annem Halkbanklı olunca kredikartımasahipçıkarlaronukorurlarokşarlarWEARETHECHAMPİONS falan diye düşündü. Alem kadın valla.



Sonra eve geldim oturdum kalktım, perdeleri söktüm, modemin ışıklarını çayın içine tutup yakamoz yapmak istedim falan. 
Ve bütün bu yaptıklarımın sonunda, annemin psikolojisinin bozulduğuna karar verdim. 
Çünkü modemin üstüne hem çay bardağını, hem su bardağını düşürdü. 
Toplamadı,
Gitti ve yine bardaklarını alıp oturdu. 
Ortama Hitchcock  müziği yayıldı ve ben GODZİLLEAAĞ çığlığı atarak tuvalete gittim. 

AMA ASIL OLAY BU DEĞİL. 

Ömrümde hiç gebermediysem. 
Durun, DÜNYANIN EN SAÇMA GİRİŞİNİ GÖRDÜM SANKİ. 
Neyse. Ömrümde hiç gebermediysem bugün gebermişimdir sanırım. 
Sebebi Mert Saygın sebebi  BU
Akşam akşam hıçkıra hıçkıra güldük lan. HIÇKIRA HIÇKIRA. 

Acıkolik sensin pis manyak, ben acıyı sadece kırmızı pul biber acı biber turşusu bilirim, hadi git lan sen ağır şizofren, kopmuş yansıma vakası, 16,17,18,13,23,52 diye bildiklerim sadece rakam banane senin manalarından, şarkı senaryo diye yazıp söylediklerin izinsiz,bedelsiz telefon pc, dinleme yazılım sistem ürünü öze...l hayatı mahrem tecavüzü, telif hakkım var benim, her türlü hakkım her türlü saklı, kullanamazsın sen beni,kendine gel sen insan hakları doğal yaşam akış katili,hukuk ihlal hastası, medyum büyük filozofu, bana zarar veren şahısların adını büyütüp sınıf atlatan toplum dejenerasyoncusu, hukuk ihlal hastası, git artık rahat bırak beni defol,kendi kümesinde kendi tavuklarına horoz ol, insan hakları doğal yaşam akış katili, hukuk ihlal hastası toplum dejenerasyoncusu, sanane lan benim güzelliğimden, zekamdan, yaratıcılığımdan, özelimden, yaşadığım aşktan, hissiyatımdan ne yediğimden ne içtiğimden sanane lan benim malzemem, bedavaya kimseye çöp bile yok, çalış düşün kendin bul,...

DURUN, BEYNİM YANDI

Kırık kalpler ve folloş cümleler klubü.

Geometriyi seviyorum demiştim. DEMİŞTİM. 
Bugün girdiğim o muhteşem etütten sonra; EVET EVET ÇOCUKLARIMIZ İÇİN. 
O derece. 

Bu arada ben dediklerimden gerçekten bir şey anlamamaya başladım. 
Neyse. 

Dün geometriyi seviyorum ama bir şeyler eksik sanki dedim. 
Eksik olan bir şey yoktu, aslında 347329897687643425367897764534  soru fazlam vardı. 
Dedim fazlalıklarımı yakayım, YAŞASIN KAFILEKS. -geometriden önce ingilizceye el atacağım. Sırf sizin için.-

Dün aldığım etüte girmedim, bugün birisinin etütüne yama, kaynak, hortum, süzgeç -her ne boksa- ondan yaptım.
Sonuç muhteşemdi. 
Adam bir beşgen çizdi.
Çizdiğini sandı. 
Sanırım böyle bir şeydi; 




AĞLADIM. Sonra hacı ben topukluyorum dedim. 

Sonra akşam vakti bağıra bağıra good day sunshine'ı söyledim. İnsanların bana garip garip bakmalarını, akşam vakti sabah şarkısı söylememe yordum. 
Aslında sesimin REZALET olduğu hiç aklıma gelmedi. İyi mi. 

Hayatım çok çılgın lan. 
MASA ALTINDA SİGARA İÇME FALAN. 


John Lennon kalpli ♥

Üç gün geçti ve kendimi hazır hissediyorum.


Hello. My name is John. I love party, I love animaeel. 
REKLAMLAR BİTTİ. 


Dünyanın en güzel ifadesi.
Dünyanın en güzel bakış açısı. 
Dünyanın en güzel açık ağzı
Dünyanın en cümlenin sonuna kalp koyduran insanı. 
Dünyanın en güzel saçmalatan insanı.

Hayır siz değilsiniz, tabiki John Lennon. 




O duruş, o gözlükler, o sol elin yumruk olması, o sağ ayağın önde oluşu, o çorapların siyahlığı, o üzerinde durduğun kaykayın tekerleklerinin beyazlığı, o resminin siyah beyazlığı, o sivisşörtünün güzelliği, o burnunun yakışkanlığı, o teninin beyazlığı, o saçlarının bıcırıklığı...
Bi ölüp gelicem. Az sonra sizlerle birlikteyiz. 

Şimdi, sevinmeler.

Sen doğdun çünkü.
Sen doğduğun için dünyada 'All you need is love' diye bir şarkı var çünkü.
Sen doğduğun için 'Dont let me down' diye bir şarkı ebemizi sikiyor çünkü.
Sen doğdun diye 'I'm only sleeping' diye bir şarkı uykumuzu getiriyor çünkü.
SEN DOĞDUN DİYE ÇİLEK TARLALARI BU KADAR GÜZEL LAN, ANLIYOR MUSUN. 


Şimdi, insanlığı böyle öp iyi güzel ama ben öpeceksen lütfen elini dudaklarından çek.
Çünkü ben sadece seni ve sizi öpmek istiyorum, seçeneklerim çok kısıtlı. 
Bide zekiyim ama çalışmıyorum. 

Ama hala demek istediğim şeyi diyemiyorum.
Hey, John, demek istediğim doğum günün kutlu olsun değil,
Demek istediğim I WANNA HOLD YOUR HAND ULAN,




Aslında son 90329438659748032916753452934567897643215 dakikadır demek istediğim şey şu ki; 



SHE LOVES YOU ulan.

NE NERDE?!

Dünyanın en çılgın haftasonunu geçirdim.
Hatta bir ara durup oscar alan oyuncular gibi wouauuuw o yeah. oh my god! thank you mother I love youuu o yeaaaaaaa falan demek zorunda kaldım.
Aslında hayatımda hiç oscar töreni izlemedim.
Çok belli oldu sanki.

Dün sınav vardı sabah 09:00'da Çok zeki ve çevik olduğum için 07:30'da kalktım.
Demlenirim diye.
Saat 07:40 oldu, yetişirim ya ko götüne dedim.
Saat 07:50 oldu, amaan ölümlü dünya dur bi 10 dakika daha uyuyayım dedim.
Saat 08:00 oldu, makyaj derdim yok bir şeyim yok boşver biraz daha demleneyim dedim.
Saat 08:10 oldu, kalksam mı ne dedim.
Saat 08:20 oldu, BENCE ARTIK KALKMALIYIM dedim.
Ve evden çıktım.

Saat 08:30 oldu, otobüs gelmedi. Birazdan gelir ko götüne dedim.
Saat 08:40 oldu, gelir birazdan dedim.
Saat 08:52 oldu ve İÇİME BİR KURT DÜŞTÜ.
Ama yetiştim.

Sınava 09:05'te girdim ve 10:00'da SINAVIM BİTMİŞTİ.
Zeka dedim geçtim.

Sonra babamın yanına uğradım.
-Meraboeeaeaeaae bende sınavdan çıktım yanına geleyim dedim
-Sınav nasıl geçti?
-Okullarda açıldı hani sabahları uyanması zor oluyor
-Hıı, sınav nasıldı?
-Yaa işte bu sabah geç kalıyordum nerdeyse ama yetiştim giderken poğça almadım diyete başladım bundan sonra sağlıklı besleneceğim WE ARE THE CHAMPİONS
-Paran mı bitti senin.
-Şey bitti gibi.

Parayı alıp çıktım. Test kitabı almam gerekiyordu ama kırtasiyenin önünden İmaginee all the peoplee leaving for todaay diyerek geçtim.
Akşam ise kuzenimde kaldım.
Masa altında sigara içtik annemler anlamadı EHEHE ÇOK ÇILGINIZ dememi bekliyorsunuz ama yapmadık -normalde hep yaparız.-
Yatıp uyuduk.

Ve bugün.
Dersaneye yine geç kaldım.
Ve otobüs durağında dedeleri yedim.

Ben pıtırcık bir şekilde durakta oturuyorken bir dede yanıma geldi.
Sustu.
Sustum.
Sonra HANGİ OKUL YİĞENİM dedi.
-Şey anadolu lisesi.
-Hangi anadolu lisesi
-Anadolu lisesi işte.

Babacan bir tavırla ehehehe aferin aferin DİK DUR dedi.
Yukarıdan tanrı bana hep sen mi dedeleri yediricen lan millete amın feryadı al sana dede dedi ve bana hareket çekti.
O kadar korktum ki koşarak dersaneye gittim.


Şimdiyse burdayım, annemin çantasında mavi şeker buldum, evde iki tur attım MAVİ ŞEKER BULDUM, BEN BULDUM! diye.

Bu, dünyanın en çılgın insanları için geliyor; www.nobrain.dk

Niye hamallık yapayım

Meraba.
OKULA GİTMEK İSTEMİYORUM.
Bide artık fotoğraf makinem var.
Bide bideleri yanlış yazıyorum falan.

Okulda geçen günlerim rezalet.
Rezalet
Rezalet
Rezalet
Rezalet
Rezalet
Rezalet
Rezalet
Rezalet
REZALET
Umarım anlaşılmıştır.

Mesela okulda bir arkadaşım var.
Arkadaşım
Arkadaşım
Arka...
Tamam lan susuyorum.
İşte bu arkadaşım yazar olmak istiyor. Ama herkez diyor herşey diyor yanlız diyor.
Sonra bulunduğum kabın şeklini alıyorum.

Öğretmenlerim bana Artık küfretme amk diyor. Yaklaşık 3 ders sonra bana küfretme amk dedi. Küfretme, amk. Nası ya. LAN! diyorum.
Sonra sınıf nasıl nefes aldığımı anlamaya çalışıyor.

Yemekhanede kediler için insanların yemediklerini topluyorum. Bugün bir çocuk Patates yerler mi ki dedi. Bende yerler yerler aslında hiç yemek ayırmıyorlar çok tatlılar lan sevelim hayvanları WE ARE THE CHAMPİONS dedim. Bunun üzerine o zaman zıkkım yesin piçler YIHAHHHAHOHLAHOLALHOLA diye güldü.
Bulunduğum kabın şeklini alamadım bile.

Sonra yeterince yemek topladığıma kanaat getirip yemekhaneye yemek artıracak olan var mı kieee dedim. Koca salon birden sustu. Bir çocuk kaşığını düşürdü. Bir öğretmen sigara yaktı. Bir kadının ayakları suya deydi. Ve kocaman bir kız grubu bana bu buranın gerizekalısıymış üç diyince gülüyoruz bakışı attı.
Bende GO TO HELL BİTCHS diye haykırdım.
Şaka, ehehe afiyet olsun dedim.

Tüm bunların üstüne birde servis eklendi.
Servis.
Bir avuç ergen.
Yolda kalma potansiyeli olan bir servis.
Bir servis şoförü.
Sıcak.

AMK.

Neyse, iyi şeylerden bahsedelim.


Bunu okudum. Iıı, MUHTEŞEM.
Bir çocuk.
Sinir bozucu bir otorite.
Ve salyangoz yemeği.
Sonra devreye yazarın hayalgücü giriyor ve ağaçlarda süren bir yaşam başlıyor.
Lezizdi amk. Çok sevdim.


Bu adam her geometri dersinde geldi ve beni sıkıcı bir avuç açı ve ergenden kurtardı. Beraber kahve falan içtik referandumda neye hayır deniyordu ehehehe dedik sonra evlere dağıldık.
Annesi akşam ezanında eve istiyormuş.
Şey Dostoyevski, ADINI KOPYALA YAPIŞTIR YAPMADAN YAZABİLİYORUM.


Ama Nietsihredfghe üzerinde hala çalışıyorum. Çok belli değil mi?