space

space

Ama Beatles.

Beatles'la sevişmeye başladığım günden beri tanrıdan en büyük çaplı dileğim, bu güzel adamları bir de aşıkken dinleyebilmekti.
Aşık olacağım o zamana kadar da beynimin kütüphanesinde, kalın çerçeveli gözlükleriyle ansiklopedilere not alan çocuk üstünde deneyler yapmaya karar verdim. 
All my loving'i dinlerken sürekli ince bir hareket halinde olan dudaklarını,
I wanna hold your hand de ise sürekli kitapların üstünde gidip gelen ellerini hayal edip, kimi zaman huzuru bulup, kimi zaman beynimden çıkamadığı için üzülüp, kendimi kitaplara vurdum. 

Birgün, kafam yine kitaplar arasındayken güneşin birkaç defa doğup battığını anladım. Korktum ve kafamı kitapların arasından çıkardım. Cevizini korumak isteyen sincap korkaklığıyla etrafımı kollarken; 
onu buldum. 
Aslında benim kadar korkak değildi. Öyle duruyordu. Kafasından da bir şeyler geçmiyor değildi.Kafasından bir şeyler değil, çok şeyler geçiyordu. 
Ve ben görebiliyordum. 

İşte o çocuğun kafasından geçenleri alnından okuduğum günden beri, kütüphanedeki çocuk, kütüphanenin karşısındaki kafede dudak okuyabilen beyaz tenli bir kadınla konuşmaya başladı. 

Onun için sevindim. 
Ama unutamadım.
Her All my loving dinlediğimde aklıma onun dudakları geldi.
Onu özledim ama,
ama dışarda kütüphaneden ansiklopedi hacılamak için beni bekleyen çocuğun da elleri çok garip. 

Ama Beatles.

2 yorum:

  1. başka bahara bırak. ama dudaklar en fenası.

    YanıtlaSil
  2. cevap vermek istedim, ama o kadar iç çektim ki, yapamadım.

    YanıtlaSil