space

space

Normal sabahlar.

Bugün pikesiz uyandım. Pike ayaklarıma sarılmış, adeta bir düğüm oluşturmuştu. Dün geceden açık bıraktığım pencere salak salak sesler çıkarıyordu. Çok ıslak yastığımın diğer yüzünü çevirirken, acaba bu pencereden dün gece kaç tane böcek girmiştir diye düşündüm. Acaba kaç tanesini yutmuşumdur. Bunlar fena sorular.

Bu normal bir sabah değildi. Bu olsa olsa normal olamayan sikko bir sabah olurdu. Böyle olmasını istemedim. Hemen, ayaklarımdaki düğümü çözüp, pikeyi üstüme örttüm. Şeker kızlar gibi ellerimi birleştirip, kafamın altına tıktım. Bacaklarımı hafif kırdım. Sonra hafifçe doğrulup, küçük bir esneme merasimiyle dedim ki “kim bilir bütün gece bu pencereden kaç tane rüzgar geçmiştir.”

Sonra dedim, böyle normal ve sikko bir sabah olamaz. Pikeyi tepip, kalktım. Bi’ We Will Rock You açtım. Sadece demden oluşan bir su bardağı çay içtim.

Savaşın onurlusu, onursuzu olmaz.

2 yorum:

  1. Aklıma Amelie geldi. Onu çağrıştırdı valla ben de anlamadım.

    YanıtlaSil
  2. olsun. amelie hepimizin genç kızlık hayalidir. ve en mantıklı olanıdır.

    YanıtlaSil