space

space
Bugün bütün baba tarafı yemek yedik. Yemekten sonra sandalyeler masaların etrafında döndü, herkes birbiriyle konuşmaya başladı.

Bir ara yüzümün tiksinme ifadesinden dolayı ağrıdığını hissettim. Hiçbir aile bireyiyle, ev olarak adlandırılan hiçbir yerde mutlu olmamam ne anlama geliyor bilmiyorum.

Belki amına koduğumun özgürlük isteğidir, belki sadece klasik bir ergenlik tribidir.

Sanırım 259 yaşına kadar ergenlikten çıkamayacağım ve sanırım ben artık yarına kadar bile yaşamak istemiyorum.

Tükettiğim gıdaları küçük ve aç çocukların, hayvanların yiyebileceğini, bir kız çocuğu olarak bana verilen okuma imkanlarının benden sonra o küçük kızlar arasında paylaştırılacağını bilseydim, nefret ettiğim evimde benim yerime ve benden sonra, savaşın ortasında kalmış ailelerin ve hayvanların kalacağını bilseydim, insanların ölümünden sonra böyle bir düzenin işleyeceğini bilseydim şu an kendimi yok ederdim.

Ama bu kocaman bir yalan.

Sadece, ölümden sonra başıma gelecek şeylerin ne olduğunu bilseydim, ve o şeyler hoşuma gitseydi burdaki düzen zerre kadar umrumda olmazdı ve mükemmel bir silahla kafama sıkardım.

İşte bunlar beni çok iğrenç bir şey yapıyor.

1 yorum:

  1. sanırım düşünce gücüyle bu duyguyu indirgememiz,sindirmemiz doğru kelime her ne haltsa bulup onu yapmalıyız

    YanıtlaSil