space

space
Yatağımdan kalktım, sonra pijamalarımla yemekhaneye gittim. Çünkü yurt benim dokuz aylık evim oluyordu; ve ben dokuz aylık da olsa, evimde pijamalarımı çıkarıp, düzgün bir şeyler giyip mutfağa gitmiyordum.
Pijama ve ben yemekhaneye yürüyorduk. Bu esnada yakmayan bir güneş üstüme üstüme geliyordu, kulağımda çok güzel bir şarkı çalıyordu ve ayağımda annemin verdiği ev terlikleri vardı. Bütün insanlar bana bakıyordu. Bazen bütün insanlar bana bakıyor. O zaman yavaşça boğazımı temizleyip, NE VAR AMK, SİZ DE PİJAMAYLA GELİN demek istiyorum, sonra vazgeçip yemek sırasına geçiyorum. Yine vazgeçtim, ve yine yemek sırasına geçtim.
Yemek aldım. Yaklaşık elli insan vardı. Yaklaşık elli insan çift çift oturuyordu. Hepsinden nedense korktum çünkü bazen çok korkutucu bakıyorlar. İnsanlara bakan insanları anlayamıyorum. Yolda yürürken insanlara bakan insanları ise cidden HİÇ anlayamıyorum. Neyse işte. Yemek aldım, ve güneşin üstüme üstüme geleceği uzak bir yere oturdum.
Uzak bir yerde yalnız başıma yemek yiyordum. Bir süre kendi kendime konuştum. Hatta kendi kendime neleri sevdiğime dair bir liste bile yaptım.

NELERİ SEVERİM:
1- Yalnız yemek yemeyi severim.
2- Yalnız başıma akşamüstü yürüyüşe çıkmayı severim.
3- Yalnız başıma akşam yürüyüşe çıkmayı severim.
4- Yalnız başıma sinemaya gitmeyi severim.
5- YALNIZ BAŞIMA ATA BİNMEYİ SEVERİM.

Eğer kurduğum cümlenin içinde at geçiyorsa, bilin ki ciddiyetten uzaklaştım. Yemek yerken yalnızlığımın sebebini kendime, yalnızken daha muhteşem olmam şeklinde açıkladım. Ama sonra yalnızken de muhteşem değilsem diye düşündüm. Sonra çok düşünme amk diyerek tabağı sıyırdım ve lokmayı ağzıma tıktım.
Bir süre kendimi bulunduğu kabın şeklini alabilen, ama kabı olmayan bir sıvıya benzettim. Belki de kabım vardı ama sanki bir işsiz beni habire kaptan kaba boşaltıyordu. Biraz kaptan kaba boşaltıldığımı hayal ettim. Yine güldüm.
Yemeğim bitince tabakları kaldırdım. İnsanların gözlerini yine üzerimde hissettim. Bazı insan gözleri bence çok işsiz. Tabakları koyduktan sonra odaya geldim. Sonra yangın merdiveninde oturdum biraz.
Eskiden karşıya baktığım zaman denizi ve lunaparkı görürdüm. Hatta her seferinde, hah amk yine klasik romantik Türk filminin içine düştük derdim.
Eskiden karşıya baktığım zaman denizi ve lunaparkı görürdüm. Şimdi önümde çirkin bir binanın inşaatı var.
Ne zaman karşıya baksam çirkin bir binanın inşaatını görüyorum.
İyi ki zamanında gözlerimizi kapatmayı akıl etmişiz.

hiding tonight.

3 yorum:

  1. hikaye gibi
    devamı gelsin bence değişik olur

    YanıtlaSil
  2. yazdığım hikaye gibimsi, ama şaka maka kitap olan bir şey var tavşan kardeş. bi' ona aklım eriyor, ama senin tavşan hatrın için bunu da devam ettiririm belki.

    YanıtlaSil
  3. tavşan derken anlamadım ama.. :S :D

    YanıtlaSil