space

space

Evim nerede

Abimle bizi ayıran en önemli özelliklerden biri kitaplardı şüphesiz.
O rakamlarla oynayabilirdi; ben de sözcükleri oldukları yerde, oldukları gibi kabul edebilirdim. Bu bize tanrılarımız tarafından verilmiş yeteneklerdi.
 
Ben yeteneğimi çok sevdim.
Ama olmadı. 
Yıllarca kimse beni görmedi. Okuduğum şeylerin evinde kaldığım için, kendi evimi unuttum. İnsanlar yoldan çıktığımı düşündü. Bundan bir şey olmayacak, bari günah keçisi olsun OH NE GÜZEL dedi. Ama ben hala evimi hatırlayamıyordum, çünkü o zamanlar evinde kaldığım sözcükler Dostoyevski'nin ağzından çıkmıştı.

Şimdi, insanlığın gözünde sözcüklerim ve ben; yağan yağmurun altında, dört yerinden delik ve ıslak ayakkabılarımızla; evsisiz. Rakamlar ise wayfarer'larını takmış, güneşli bir havada umutla güneşe bakıyor.
İnsanlar için, hala günah keçisiyim. Ayrıca sorumsuzum da.
Ama bu sefer, gerçekten evimi hatırlamıyorum. 

3 yorum:

  1. Böyleyken evi hatırlamamak güzel birşey olmalı. Çünkü wayfarer'ı takan ve umutla gökyüzüne bakan çoğu insan yaşadığı hayatın değerini bilemeyecek kadar aciz ve saydam.

    YanıtlaSil
  2. home is anywhere you hang your head. unutma.

    YanıtlaSil
  3. Aquamarine, aynı şeyleri düşünüyor olmamız çok rahatlatıcı.

    Larien, canımsın.

    YanıtlaSil