Yıllarca yüzemedim. Hep basamaklarda oturup ayaklarımı suya sokardım. Her gün ayaklarımı biraz daha derine sokardım, ama sadece ayaklarımı. Bir gün babam sıkıldı. Yine ayaklarımı suya sokmaya yeltenmişken sırtımdan itti.
O gün yüzmeyi değil dalmayı öğrendim.
Yıllarca dört tekerlekli bisiklete bindim. Sadece evimizin çevresinde dolaştım. Bir gün babam yine sıkıldı. İşte o gün yine bisiklet sürüyordum, ama arkama baktığım zaman iki küçük tekerleğin yollarda süründüğünü gördüm.
Babam gizlice o iki tekerleğin vidalarını gevşetmişti. Tekerlekler de bana bayılmadığından yolları tercih etmişti.
O gün bir şeyleri farkında olmadan yapabilmeyi öğrendim. Ama farkında olarak yapmak denince, o değil de o iki tekerleği çok özledim.
Bir gün, yapamadım. Tutunamadım. İnsanların yüzlerine baktım. Onların arasına girmeye çalıştım. Kendimi aptal bir dünyanın içinde buldum. O dünyadan kendimi kurtardığım gün üstüm tozluydu.O halimle babama koştum. Alışıktır sandım.
Bana bağırdı. Neden böyle yaptığımı sordu. Ben de farkında olmadan yaptım, bunu sen öğretmiştin dedim. Yoksa ayaklarım nasıl yerden kesilecekti?
O gün babasız kaldım. Babam yine sıkılmıştı. Vidalarımı gevşetip, beni bir havuza attı.
Babam keşke beni su dolu bir havuza atsaydı.
Elimde kocaman bir sevgiyle kalakaldım. Dünyanın en korkunç şeyi, kontrol altına alınamayan sevgi. Sadece uzaktan baktığım şeyler oldu. Yastıkları yumrukladığım zamanlar da.
Sonra bir şeyi sevdim. Vidalarımı sıktım, o havuzdan da çıktım. Kontrol edemediğim sevgimi ilk defa o zaman sevdim. Nişan bile alabildim baba; hatta bu sefer farkında olarak yaptım.
Onun ellerine, boynuna, kalbine, kafasına, ayaklarına bütün sevgimi boşalttım.
Sonra içim boşaldı. Ama yetmedi. Ona daha fazla sevgi vermem gerekti. Ben de bütün mahzenlerimi açtım.
Kendime duyduğum sevgi de gitti baba. Hatta bir ara vidalarımı da ona verdim.
Sonra, sonrası bu işte. Artık ağrıyan bacaklarımdan başka elimde hiçbir şey kalmadı. Eskiden sadece senin boşluğun vardı. Sıkıldığım zaman o boşluğa dalar kafamı bir yerlere çarpardım. Şimdi her yer boş. Artık kafamı da boşluğa çarpamıyorum. Sanırım kafamı da attım. Bilmiyorum.
utanmasam ağlayacaktım.
YanıtlaSilsen beni hep ağlatıyorsun.
YanıtlaSil