Merhaba. Geçenlerde gayet gereksiz bir iş yaparak blogumu baştan sona okudum. Bir yerden sonra da içimin karardığını fark ettim. Sonra blogun ismine baktım, ulannegulduk. Yani. Bu yaptığım ayıp lan. Bir allağan kulu da uyarmıyor. Neyse.
Bu postumda hayatımın garip kesitlerine yer vereceğim.
Mesela annem fotoğraf makinesini bana hediye etti.
Mesela yıllar önce Heygirl'den çıkan bandanamı buldum.
Mesela gecelerimi, Dean Winchester kapımı tel tokayla açıp gelsin diye uyumayarak geçirdim.
Mesela abim anneme, "anne çektiklerini göstersene" derken annem; "SİZ BENİM NELER ÇEKTİĞİMİ NERDEN BİLECEKSİNİZ!11!1!!" diyerek odasına kapandı, yarım saat sonra gülmesi hala geçmemiş bir şekilde odaya geri döndü.
Mesela parmağımdaki siyah ojeleri kitapçıda hamamböceği sanıp, EEEEE BURDA BÖCEK VAR EEEEEE diyerek ellerimi savurdum. -Sonra görevliler gelmeden jetime atlayıp uzaklaştım.-
Mesela abimin doğumgünü için 2 saat paintte şöyle bir şey yapmaya çalıştım.
-ve abim "hoff bunu sen yapmamışsındır gibi bir tepki verdi...-
Bu esnalarda İstanbul'a gittim. Galata'ya gitmek için yola çıktım. Ebesinin amı kadar yokuş indikten sonra Galata'nın gözlerinin içine baka baka, ŞU KODUĞUMUN KULESİ NERDE YA! gibi bir tepki verdim. -Hepsi fazla yokuş inmektendi çocuklar. Fazla yokuş çıksaydım sanırım, NERDE BU KODUĞUMUN İSTANBUL'U diye bir tepki verecektim.
İstanbul'dan İzmir'e geçerken hava bulutluydu. Feribotta sigara içerken en yakın arkadaşımı, "Bak burası karadeniz o yüzden su böyle civa gibi" diye kekledim. Bilmiyorum.
Neyse bebeler. Acayip sıcak yazımı böyle geçiriyor, acayip salak yazımı böyle bitiriyorum. Burdan evrene de mesaj göndermek istiyorum: NERDE BU KODUĞUMUN ÇAKMAĞI!!1!